İstanbul'un fethinden sonra yeni başkentin ilk kadısı olarak tayin edilmiştir. Arap ülkelerine gitmeden Arapça'yı öğrenen Osmanlı âlimlerinden ve aynı zamanda Fahreddin er-Râzî'nin kelâm ekolünü devam ettirenlerden biridir. Zamanında Arapça, Farsça ve Türkçe şiirleriyle de tanınmıştır.
Eskişehir’in Sivrihisar kazasında dünyaya geldi. Kimi kaynaklara göre doğum yılı 1407’dir. Asıl adı Şemseddin Ahmed'dir. Babası, Sivrihisar kadısı Hoca Musa Efendi'dir. Kimi kaynaklarda annesinin Nasreddin Hoca'nın kızı olduğu bildirilmiştir ancak bu bilgi şüphelidir.
İlköğrenimini babasından aldıktan sonra Bursa'ya giderek Molla Yegân'ın öğrencisi oldu. Bu arada hocasının kızı ile evlendi. Öğrenim hayatını tamamladıktan sonra Sivrihisar'daki bir medresede müderris olarak göreve başladı.
Bir rivayete göre Edirne'de II. Mehmed'in huzurunda bir Arap alimiyle yaptığı tartışmada üstün gelince padişah onu Bursa'daki Çelebi Mehmed Medresesi (Sultaniye Medresesi)'ne müderris olarak atamıştır. Bu olayın II. Mehmed'in henüz on iki yaşında iken tahta çıktığı ilk saltanatı sırasında gerçekleştiği düşünülür.[1] Hocazâde Muslihuddin, Hayâlî Ahmed Efendi Alâeddin Arabî, Hatibzâde Muhyiddin, Molla Ayas, Kadızâde Molla Kâsım ve Muarrifzâde tanınmış öğrencilerinden bazılarıdır. Hızır Bey Bursa'dan sonra Edirne'deki Üç Şerefeli Cami Medresesi'nde ders vermiş ve Yanbolu kadılığı da yapmıştır.
İstanbul'un fethinden hemen sonra yeni başkente kadı olarak tayin edildi. İstanbul kadılığı sırasında adliye, belediye, emniyet ve imar hizmetlerinde önemli düzenlemelerde bulundu. Bu görevde iken hayatını kaybetti.
Naaşı kendisinin yaptırdığı Hacı Kadın Camii haziresinde yer bulunmadığı için kızı tarafından Voynuk Şucaeddin Camii haziresine defnettirilmiştir. Cami 1957'de yıktırılmış ancak haziresinin etrafı çevrilerek Unkapanı'nda İMÇ Blokları arasında bir avlu ortasında korunmuştur.
Adı, İstanbul'un Kadıköy ilçesinde dolaylı olarak yaşamaktadır. İlçeye bu ad, Hızır Bey'e arpalık olarak tahsis edilmesi dolayısıyla verilmiştir. İstanbul Unkapanı'nda da Hızır Bey'in adını taşıyan bir mahalle ve bir mescidinin olduğu bilinmektedir.
Hızır Bey'in üç oğlu ve iki kızı olmuştur. Oğulları Yâkub Paşa, Müftü Ahmed Paşa ve Tazarru‘nâme (Yakarışlar Kitabı) adlı ünlü eserin sahibi Sinan Paşa dönemlerinin ünlü ilim adamları arasına girmiştir. Kızları Hacı Kadın ve Fahrünnisâ Hatun ise yardım severlikleriyle tanınmışlardır.
Yorum yazarak Medya Başkent Topluluk Kuralları’nı kabul etmiş bulunuyor ve yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan Medya Başkent hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Haber ajansları tarafından servis edilen tüm haberler Medya Başkent editörlerinin hiçbir editöryel müdahalesi olmadan, ajans kanallarından geldiği şekliyle yayınlanmaktadır. Sitemize ajanslar üzerinden aktarılan haberlerin hukuki muhatabı Medya Başkent değil haberi geçen ajanstır.
Şimdi oturum açın, her yorumda isim ve e.posta yazma zahmetinden kurtulun. Oturum açmak için bir hesabınız yoksa, oluşturmak için buraya tıklayın.
Yorum yazarak Medya Başkent Topluluk Kuralları’nı kabul etmiş bulunuyor ve yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan Medya Başkent hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Haber ajansları tarafından servis edilen tüm haberler Medya Başkent editörlerinin hiçbir editöryel müdahalesi olmadan, ajans kanallarından geldiği şekliyle yayınlanmaktadır. Sitemize ajanslar üzerinden aktarılan haberlerin hukuki muhatabı Medya Başkent değil haberi geçen ajanstır.